23 Kasım 2009 Pazartesi


Bazen Ne Yaparsan Yap OLMUYOR Bazen.....

18 Kasım 2009 Çarşamba

bir an içinde..


Bazen bir an,bir kısacık an boyunca söylediğimiz yada söylemediğimiz,yaptığımız yada yapmadığımız,küçük,var olduğu anın dışından bakıldığında çok önemsiz görülen bir şey nasılda değiştiriyor hayatımızı…
Hayatın akış yönünün bir maceradan bir başkasına doğru değişmesinin zaman zaman fazla kolay olduğunu sıklıkla görsek bile bu değişiklik,’an’a sıkışıp kalmış küçük bir söz yada davranış yüzünden meydana geldiğinde,kavrayabildiğimiz tek gerçek,bir şeylerin değişmiş olduğu oluyor;hangi sebeple değişmiş olduğu değil…
İnsanoğlunun gözleri büyük olayları seçmeye programlı sanki,zihnin,olayları değerlendiren kısmı,yetkin alanlara saplanıp kalırken aslında inanılması çok güç bir yeteneksizliğin kurbanı oluyor sürekli…
O gün şunu söyleseydik her şey yoluna girerdi,bunu yapabilseydik her şey yoluna girerdi,”gitme” deseydik birilerine yada “artık gitmen gerekiyor ”diyebilseydik;bir an içinde yaptıklarımızı o bir,’an’dan sonra da görüp hayatın bu acımasız ve genellikle geri dönüşü olmayan dar zamanlarının ardından her defasında aynı acıyı çekmezdik belki…
Anları görmelisiniz dakikalardan,saatlerden önce;’an’lar sizi uzaklaştırıyor etrafınızdan,Tanrı’dan,kendinizden;kurduklarınızı kaybettiğiniz o ‘an’larla geriliyorsunuz ilerleyen zamanın içinde...

14 Kasım 2009 Cumartesi

ben bu ay büyürüm...



Gözlerini kapatıp ,rüzgarı dinlersin…yüzünde değişik bir ifade ve kulaklarında afif bir uğuldama olur.sakin..kararlı ve huzurlu…o an kafandaki tüm karışıklıkları unutur..farklılaşırsın hayata…sinsi bir gülümseme dudaklarında..
Ayakların basmaz olur o an toprağa…tabandan yüksek..tavandan ayrı uçarcasına..
Bakısın değişir birden …aklın değişir..teninin hissettiği..gözünün beğendiği..kalbinin tattığı her şey değişir…farkındasındır da bu değişimi…seversinde…kontrolsüzlük içinde bir kontroldür birazda…biraz da anlamaktır..ve biraz daha bilmektir isminin ne anlama geldiğini..
Kelimeler biraz daha kelime…cümleler daha noktalı olur..
kalbin eskisi kadar hızlı çarpmaz yaşama…ama istediğinde budur aslında…dingin sohbetlerde…loş mekanlarda bulursun varlığını..şaşırırsında seversinde…fizyolojik bir değişimden fazla sey anlatır bu rüzgar..algılarını hiç açmadığın kadar açar dinlersinde..
daha katı olursun birçok konuda ve daha anlayışlı…yeni tabular insaa etmeye başlarsın kendine..ama her tuğla senin eserin olur …yavaştır bu rüzgar..sinsidir .haylazdır..kararlıdır..
korkuların da farklılaşır…hiç düşünmeden koştuğun yollara adım atmaya korkarsın…ama bakışların hala aynıysa biraz gülümser yürürsün daima...
sonra bir adam derki..büyüyorsun sen…biliyorsundur..ama ilk defa duymuş gibi yaparsın..

ben her kasımda büyürüm..ilginç bir özellik değildir..büyüme sekilerline göre derecelendirilir..bu kasım ben hiç beklemediğim bir şekilde büyüdüm…şimdilerde ise sonbaharın sarısının kırmızısının gelmesini bekliyorum..rüzgarı yüzümde hissederken..ayaklarımın altında yapraklar olsun istiyorum..

1kasım 2009 ‘a ithafen..

Gipsy..

Ey düşlerimdeki sevgili
Sensiz çok içtiğim geceler oldu ve yalnız
Her yudumda sana bir isim aradım samanlığımda
Her şarkıda ayrı bir ton bastım senin için
Her sözü aldım içimde büyütüp yetiştirdim
Ey düşlerimdeki sevgili
Sensiz bir adım attım hayat denilen bu oyuna
Her yanağım ıslandığında özledim bekledim
Her çağresizliğim de hissettim sevdim
Her dokunuşta aradım üzüldüm

Çok mu saçmaladım çok mu abartım melankolikliğimi
Oysa sadece bir şey aradım…
Belki çok erken aradım beklide sabırsızım
Ama tüm hücrelerim de özledim …..


Ey düşümdeki sevgili
Aşkımı vermedim verdiğimdeyse bencildim
Ama bil ki sadece seni bildim seni sevdim
Tüm saf kırıklıklarım ve tüm saf mutluluklarımla….


…çingenen….

sen bensin bende sen artık...

sen bensin bende sen artık...